Müziğin iyileştirici yönüne odaklanan belgesel film beyaz perdede
Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği belgesel filmlere her geçen gün yenileri ekleniyor. Uluslararası ödül ve seçkilerle adından söz ettiren yönetmen Ömer Safa Umar, ilk uzun metrajlı belgeseli Heartbeat of Tribal Galaxy ile şimdiden dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Miami’de yaşayan başarılı müzisyen Ali Ceyhun Kartalsuna’nın dünyasına yolculuk yapan sinema, günümüz müzik endüstrisini de eleştiriyor.
Geçmişte insanların ruh ve beden sağlığını uyumlu hale getirmek için bir çeşit iksir olarak kullanılan müziğin hayattaki rolü her geçen gün değişiyor. Günümüzün müzik prodüksiyonları birçok tartışmalı konuyu gündeme getiriyor. Müzikle yakından ilgilenen birçok kişi, günümüz müziğinin bu sanatın anlamını yitirmesine neden olduğunu söylüyor. Yapımcı ve yönetmen Ömer Safa Umar da tam da bu bakış açısıyla çektiği Heartbeat of Tribal Galaxy adlı belgeselini beyazperdeye taşıyor. Yönetmen, sinemadaki Ali karakteri üzerinden müziğin geçmişteki uyarlama etkisine vurgu yapıyor. Belgeselin başrol oyuncusu Ali, inandığı müzik fiyatı için endüstriyel faydaları hiçe sayarak izleyiciyi entelektüel bir yolculuğa çıkarmaya aracılık ediyor.
“İnsanların kaybettikleri huzuru müzik sayesinde bulacaklarına inanan bir karakter”
Kabile Galaksinin Kalp Atışı belgeselinin de yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlenen Ömer Safa Umar, belgeseliyle ilgili niyetini şu sözlerle aktarıyor: “Yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk var. Ben de bir dönem eğitim için Amerika’da bulundum. Yurtdışındaki Türkler tüm dünyada farklı hikayelere konu oluyor. Kimi göç etti, kimi orada doğdu. Bu kişiler, muhtemelen hayatın doğası gereği dünyanın ve Türkiye’nin ortasında kültür elçisi olma görevini yerine getirmektedirler. İlk uzun metraj denemem olan bu belgeselin ana karakteri Ali, güçlü kültürümüzü Amerika’ya taşıyanlardan sadece birini temsil ediyor. Ali, musiki ve ritm konusunda oldukça yetenekli, aynı zamanda insana sessizlikle sakinleşmeyi öğreten biri. Bir müzisyen olarak, çağdaş yaşama uyum sağlayamayan insanların unuttuğu huzuru sessizliğe getiriyor. Dayatmaların ezmeye çalıştığı tekil insanların varlığını koruyan bir sessizlik kalkanı kuruyor.”
“İzleyici bu belgeselde kendi içsel yolculuğunun izlerini bulacak”
Belgeselle ilgili ilginç detaylardan bahseden Yapımcı ve Yönetmen Ömer Safa Umar, “Karakterimiz hepimizin yaşamı boyunca tanışmak isteyeceği bir insan. Dünyaca ünlü birçok müzisyenin ısrarla arkadaş edindiği Ali, mütevazı dünyasında kendisine gelenlere kendilerini anlatmak zorunda kalmadıkları, iç huzurlarını yeniden kurdukları bir alan açar. Öte yandan bir üretici olarak dünyanın bir ucunda yaşayarak çevresini dönüştürmeye devam ediyor. Onun hikayesini özgün bir bakış açısıyla izleyicinin beğeni ve kültür dünyasına taşımak niyetiyle başladığım bu belgeselde amacıma ulaşmak için çabalıyorum. Belgesel sinemamız çok yakında Türk seyircisinin karşısına çıkacak. Büyük bir emek ve uzun bir hazırlık sürecinden sonra tamamladığımız çalışmamızın seyirciler tarafından da takdirle karşılanacağına eminim” dedi.
